Yenidoğan bebeklerde ve yaşamın ilk aylarında bebeklerin bir uyku düzeni yoktur. İlk günlerde çoğunlukla uykuda geçerken takip eden günlerde uyanıklık durumu artış gösterir
Biz Sizi Arayalım
Telefon Numaranızı Bırakın,
Randevu Talebiniz İçin Biz Sizi Arayalım.
UYKU
Yenidoğan bebeklerde ve yaşamın ilk aylarında bebeklerin bir uyku düzeni yoktur. İlk günlerde çoğunlukla uykuda geçerken takip eden günlerde uyanıklık durumu artış gösterir
Bebekleri uyku düzenleri olmadığı için gündüz ve gece ne kadar uyuyacakları belli olmaz.
Özellikle bebek 1 aylık olduktan sonra uyku belirtilerine dikkat ederek mümkünse her gün yakın saatlerde uyutmaya gayret edilmelidir. Uyku öncesinde bebek sakin ve aydınlatması fazla olmayan loş bir ortamda 10-30 dk vakit geçirildikten sonra yatağına alınmalıdır.
Bebeğin uyuduğu ortamda yatması uyandığında korkmaması için daha uygundur. Bu nedenle bebek mutlaka uyuyacağı odada uyutulmalıdır.
Uyumayan bebekler için sıkça kullanılan sallama, emzirme gibi davranışlar bir süre sonra uyku öncesi bir ritüel halini alacağı için dikkat edilmelidir. Aç olan bebek emzirirken uyuyabilir fakat bebek uyusun diye emzirilmemelidir. Sallama bebek sakinleşene kadar yapılabilir ancak bebek sakinleşince ritim azaltılmalı hatta durdurulmalıdır.Bebek yatağına tam uyumadan konulmalı, bu şekilde uykuya dalması sağlanmalıdır.
Gece ağlayan bebek mümkün olduğunca hemen yerinden alınmamalı ve sallanmamalıdır. Bebek geceleri kısa süreler ile uyanırlar, bu uyanmalar saat başı olabilmektedir. Dolayısıyla bebeklerin gecede 6-9 kez kısa uyanıklıklar yaşaması beklenen bir durumdur. Bu dönemde bebekler herhangi bir aracıya (özellikle ebeveynin yanında bulunmasına) ihtiyaç göstermeden kendi kendilerine uyumayı, gece uyandıklarında da tekrar kendi kendilerine uykuya dalmayı öğrenirler. Bebeğin kendi kendini sakinleştirip uykuya dalması öğrenilen bir davranıştır.
Bebekle aynı odada yatan ebeveynler bebeklerin bu kısa uyanıklık dönemlerine artan duyarlılık gösterip bebeğin tam uyanıklığa geçmesine yol açabilirler.
Gelişimsel süreçte kendi kendine uykuya dalma ya da uykuyu sürdürmenin öğrenilememesi çocukluk çağı davranışsal insomnisi olarak tanımladığımız uyku sorununun gerçekleşmesine yol açar
2-3 aylıktan itibaren gece uykusu hakim olmaya başlasada erişkin dönemdeki uykuya benzer hale gelebilmesi için 1,5-2 yıl geçmesi gerekmektedir. 2-3 aylıktan itibaren gece uykusu hakim olmaya başlar.Gece boyu kesintisiz uyku ise 3-6 ay arasında gece yarısından sabah 5-6’ya kadar kesintisiz uykuyu tarif eder. Bebeklerin %50’si gece boyu kesintisiz uykuyu 6 aylıkken, %90’ı ise 12 aylıkken başarmaktadır. Sağlıklı bebekler genellikle 6 aydan sonra gece beslenmelerine ihtiyaç göstermezler
Yaşamın ikinci 6 ayında deneyimlediği ayrılık endişesi ve yeni kazanılan motor gelişim basamakları (emekleme, ayakta durma, yürüme gibi) nedeniyle uyku gelişiminde gerileme gözlenebilir.
Çocuklarda uyku bir çok değişken etkilenir ( oda ısısı, gürültü, ışık, yatağı, uyku pozisyonu, beslenme, kestirme, birlikte uyuma, ebeveyn davranışları, kültür, toplumun değerleri, bağlanma, bebeğin mizacı, annenin ruh sağlığı, beslenmesi, hastalıklar, ilaç kullanımı). Bu nedenle uyku davranışı değişken olduğu gibi uyku sorunları da ebeveynlerin beklenti ve algılarından etkilendiği için değişkendir.
Çocukluk çağında uykusu kötü olanlar (kalitesiz, yetersiz) artmış obezite riskine sahiptir.
Çalışmalarda dil gelişimi, sosyal yeterlilik ve akademik işlevsellik için etkin uykunun önemi vurgulanmaktadır.
Özellikle erken çocukluk dönemi uyku sorunlarının çocuk üzerine olumsuz etkilerinin yanı sıra aile işlevselliğini de bozduğu ve ebeveyn ruh sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğu ileri sürülmektedir.
Çocukluk Çağı Davranışsal insomniSİ : Çocukluk çağı insomnisi; uykunun başlatılması, süresi, sürdürülmesi ya da kalitesinde tekrarlayan zorluk yaşanması olarak tanımlanmaktadır. Bu durum çocuk ve/veya ebeveyn tarafından bir sorun olarak görülür, uyku için yaşa uygun gerekli zaman ya da fırsata rağmen gerçekleşir.
Bu genel olarak karşımıza yatağa gitmeyi reddetme ya da direnç gösterme, uyku başlangıcını geciktirme (yattıktan sonra uyumasının 1-2 saat sürmesi), gece uyanma sürelerinin uzaması, ya da hepsinin birleşimi olarak çıkar
Çocukluk çağı davranışsal insomni’nin en sık formu uyku başlangıcı ilişkili olan tipidir. Uykuya dalma süresi uzundur.
Bebek kendi kendini sakinleştiremez ve ancak özel durumların sağlanması halinde çocuk uykuya dalar.
Gece uyanmaları sırasında da aynı koşulların sağlanması gerekir ve sallamak, beslemek gibi özel koşullar sağlanmaması halinde gece uyanmaları sırasında çocuğun tekrar uykuya dalması için ebeveynin müdahale etmesi gereklidir. Bu sorun sıklıkla ebeveynin çocuğu yatağa almasıyla sonuçlanır
Uyku eğitimi: Bebeklerde uyku sorunlarında davranışsal müdahale olarak genellikle altı aydan sonra en sık uygulanan uyku eğitimi yöntemi istenmeyen davranışın (ağlama, uyumayı reddetme) görmezden gelinmesi ve ödülün (ebeveyn ilgisi) ortadan kaldırılması temeline dayanır.
Ağlamanın tamamen görmezden gelindiği yöntemde çocuğun güvenliği tehlike altında olmadıkça ebeveyn ilgisinin ortadan kaldırılması (yatağa konulması, ağlamanın görmezden gelinmesi) etkin bir yöntem olarak kabul edilmekle birlikte ebeveynler tarafından çoğu zaman kabul edilebilir bir yöntem değildir.
Uyku eğitimi, bebeği kontrol etme, Ferber metodu (kontrollü ağlama) olarak adlandırılan yöntemde ise bebeğin ağlamaları giderek arttırılan belirli sürelerde görmezden gelinir.
Bu metot da bebeğin öncelikle uyku zamanında bağımsız olarak (emme, sallama, biberon kullanımı olmadan) kendiliğinden uykuya dalması hedeflenir.
Bu beceri uyku zamanında kazanıldıktan sonra gece uyanmaları sırasında da kendiliğinden tekrar uykuya dalma becerisinin gelişmesi hedeflenmektedir.
Aynı yöntemin farklı bir uygulaması ise ebeveynin yavaş yavaş odadan çıktığı metottur. Ebeveyn önce yataktan uzaklaşmaya başlar, daha sonra odadan çıkar. Bazı ebeveynler tarafından ebeveynin ilk 1 hafta bebeğin odasında ayrı bir yatakta yattığı ancak ağlamaları görmezden geldiği metot tercih edilmektedir. Diğer bir uygulamada ise ebeveyn bebeğin yatağında ya da yatağın yanında ki sandalyede oturur ve giderek ortamdan kaybolur.
Sağlıklı uyku alışkanlıklarının geliştirilmesi: Tüm sorunlarda olduğu gibi sorun oluşmadan önleme temel hedef olmalıdır. Bebeğin yatağına sersemlemiş halde ama henüz uyumadan konulması ve uykuya geçişin yatağında kendi kendine başarılması önerilir.
Uyku için hazırlanmayı sağlayan tutarlı yaklaşık 20-30 dakikalık çocuğun eğlendiği sakin aktivitelerden oluşan bir uyku zamanı rutini tüm çocuklara önerilmektedir.
Uyku zamanı rutininin resimlerle şema haline getirilmesi çocuğun şemayı takip etmesini sağlar. Pijamaların giyilmesi, tuvalete gidilmesi, ellerin yıkanıp, dişlerin fırçalanması, su içilip, hikaye okunması ve yatağa girip uyunması klasik bir uyku rutini olabilir.
Bazı çocuklarda banyo sakinleştirici bir etki yaparken, diğerlerinde tam tersi etki yapabileceği unutulmamalıdır.
Uyku zamanına yakın çocuğu heyecanlandıracak etkinliklerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.