Bu kadar yaygın görülen bir hastalık olması nedeniyle bel fıtığı hakkında üretilen şehir efsaneleri oldukça fazladır. Bilgi kirliliğinin en yoğun olduğu hastalıklar arasında yer alan bel fıtığı hakkında efsanelerden arındırılmış gerçek bilgilere erişmek için yazımızın devamına göz atabilirsiniz.
Bel Fıtığı Nedir?
Bel bölgesinde yer alan omurgaların arasındaki diskin yırtılması ve sinirleri sıkıştırması sonucunda gelişen bel fıtığı erkeklerde kadınlara kıyasla daha sık görülmektedir. Hayat kalitesini olumsuz şekilde etkileyen bel fıtığının gelişmesinde genetik faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Aşırı kilo, hamilelik dönemi ve hareketsiz yaşam tarzıda bel bölgesine binen yükü arttırarak bel fıtığı gelişmesi riskini arttırmaktadır. Sigara kullanımı, uzun süre masa başında çalışmak ve ağır yük kaldırmak gibi nedenlerde hastalığın gelişmesi riskini arttıran faktörler arasındadır. Bel fıtığı en sık 35-55 yaş grubu arasında görülmektedir.
Bel Fıtığı Belirtileri
Bel fıtığının en sık görülen belirtileri;
Hareket etme güçlüğü,
Bacak ve ayaklarda ağrı,
Bel ağrısı,
Kaslarda güçsüzlük,
Denge kaybı,
İleri aşamalarda iktidarsızlık ve yürüme güçlüğü.
Bel Fıtığı Tanı ve Tedavisi
Bel fıtığının tanı sürecinde öncelikle hastanın detaylı sağlık öyküsü alınarak ardından çeşitli test ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Günümüzde kullanılan gelişmiş görüntüleme yöntemleri ile fıtığın sebep olduğu sinir basısı net olarak tespit edilebilmektedir. Tanı sürecinin tamamlanmasının ardından kişinin durumuna özel olarak tedavi planlaması yapılmaktadır. Acil cerrahi uygulanması gereken durumlar haricinde öncelikle bir haftalık istirahat ve medikal tedavi uygulanarak fıtığın belirti ve hasarı hafifletilmektedir. Bel fıtığı tedavisinde ileri seviyelere ulaşmayan fıtıklarda fizik tedavi uygulamaları, yaşam tarzı değişiklikleri ile oldukça etkili sonuçlar alınabilmektedir. İleri seviyeye gelen ve yoğun belirtilere neden olan bel fıtığının tedavisinde cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Günümüzde bel fıtığı tedavisinde en sık kullanılan uygulamalardan olan Mikroskopik Diskektomi oldukça küçük kesilerle uygulanan, güvenilir bir yöntemdir. Sinir hasarı riskini minimuma indiren yöntemde operasyon 1,5-2 cm boyutunda cilt kesisi açılarak gerçekleştirilmektedir.
İş gücü kaybı yaşayan her 4 kişiden 1’inde saptanan bel fıtığı günümüzde Diskektomi ile oldukça küçük kesilerle, güvenilir bir şekilde tedavi edilebilmektedir.