0232 458 20 20
0232 458 20 20
Vücudumuzun dik durmasını ve hareket kabiliyetini sağlayan omurga omur adı verilen kemiklerden oluşmaktadır. Omurların arasında disk adı verilen yapılar yer alır ve diskler omurların üzerine yük binmesini engeller. Boynumuzda 7 omur ve bunların arasında 5 tane disk yer alır.
Boyun Fıtığı Nedir?
Boyun bölgesinde yer alan omurların arasında bulunan disklerin hasarlanması sonucu hareketler esnasında şok dalgalarının absorbsiyonundan sorumlu jelatinöz adı verilen maddenin yer değiştirmesi sonucunda boyun fıtığı gelişmektedir. Normal özelliğini kaybeden diskin omurilik kanalına uzanması ve bu alanda yer alan sinirleri etkilemesi sonucunda boyun fıtığına ait çeşitli belirtiler meydana gelmektedir. Yaş alımına bağlı olarak diskin su kaybetmesi, Sedanter hayat tarzı, travmalar gibi nedenlere bağlı olarak boyun fıtığı gelişebilmektedir.
Genetik faktörler, uzun süre maşa başında çalışmak gibi etkenler ve boyuna alınan darbeler gibi nedenlerde boyun fıtığı gelişmesi riskini arttırmaktadır. Boyun fıtığı en sık 30-50 yaş grubu arasında görülmektedir. Kadınlarda boyun fıtığı gelişmesi riski erkeklere kıyasla daha fazladır.
Boyun Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
Boyun fıtığı en sık omuz ve kola yayılan boyun ağrısı belirtisine neden olmaktadır. Kollarda uyuşma, his kaybı, reflekslerde zayıflama ve kollarda güç kaybı da boyun fıtığının sık görülen belirtileri arasındadır.
Boyun Fıtığı Tanı ve Tedavisi
Boyun fıtığının tanı sürecinde öncelikle hekim tarafından fiziki muayene uygulanarak ardından çeşitli görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. MRI, bilgisayarlı tomografi ve EMG gibi yöntemlerle boyun fıtığının yeri, şiddeti ve sinirlerin gördüğü hasar belirlenebilmektedir. Boyun fıtığı tedavisinde öncelikle hastanın bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapması gerekmektedir. Doğru duruş ve oturma pozisyonunun öğretilmesi tedavi sürecinin ilk aşamasıdır. Boyun fıtığı tedavisinde medikal yöntemler ve fizik tedavi uygulamalarıyla oldukça etkili sonuçlar alınabilmektedir. Boyun fıtıklarının geneli ameliyat ihtiyacı duyulmadan iyileşir fakat hastada güç kaybına rastlanması durumunda ve hastanın tedaviye yanıt vermemesi halinde cerrahi müdahale uygulanması gerekebilir. Hastada el ve kol bölgesinde güç kaybı görülmesi durumunda da cerrahi müdahale uygulanması gerekebilir. Özellikle son yıllarda sık tercih edilen Mikrocerrahi ile Boyun Fıtığı ameliyatı yöntemi ile oldukça küçük bir kesi ve minimum risk ile geçekleştirilen operasyonlarla oldukça etkili sonuçlar alınmaktadır. Sinir hasarı ve omurga hasarı riski diğer yöntemlere kıyasla çok küçük olan operasyonda bir gün hastanede istirahat edilmesinin ardından taburcu olunabilmektedir.
Mikrocerrahi ile Boyun Fıtığı ameliyatı yöntemi ile oldukça küçük bir kesi ve minimum risk ile geçekleştirilen operasyonlarla oldukça etkili sonuçlar alınmaktadır.